4 Mayıs 2011 Çarşamba

Üç Damla Kan- Sadık Hidayet

Sadık Hidayet'in hikâye kitapları arasında en sevdiğim bu diyebilirim.

Üç Damla Kan
Girdap
Daş Âkil
Kırık Ayna
Af Talebi
Lale
Maskeler
Pençe
Nefsini Öldüren Adam
Hülleci
Goceste Doj

"Kuşkusuz Nazi, insanların kedilerden daha zeki olduklarını, bütün lezzetli yiyecekleri, sıcak ve yumuşak yerleri kendileri için icat ettiklerini, kedilerin de onlara katılabilmek için dalkavukluk ve yardakçılık etmeleri gerektiğini düşünüyordu. Sadece horozun kanlı başı pençesine düştüğü zaman Nazi'nin doğal duyguları uyanıp kaynamaya başlıyor ve onu yırtıcı bir hayvana dönüştürüyordu."

"Sen benim için başka birinin mazharıydın. Biliyor musun, kendi varlığımızın dışında başka bir gerçek yoktur. Bu konu aşkta daha iyi anlaşılıyor. Çünkü herkes kendi tasavvur gücü ölçüsünde bir başkasını sever. Bu kendi tasavvur gücünden kaynaklanır. Haz duyar bundan ama gözünün önündeki kadından değil. Onu sevdiğini sanır. O kadın kendi gizli tasavvurumuzdur; gerçekten çok farklı bir mevhumdur."

"İrfan yolunda yürüyen sâlik, malı, mülkü, makamı, kudreti, haşmeti hakir görmelidir. Çünkü en büyük devlet ve lezzet, nefse boyun eğdirmektir."

"Hakir gördüğü bu insanlar mide ve şehvetlerinin düşkünüydü. Şimdi onları kendinden akıllı ve büyük görüyor, onlardan birinin yerinde olmak istiyordu. Kendi kendine düşünüyordu bir yandan: Kim bilir? Belki ondan daha bedbaht olanı da vardı."

"Bütün yaşıtları hayatın tadını çıkarırken birkaç arkadaşıyla birlikte yaz günleri ter dökerek gramer ve sentaks okuduğu gençliği geldi aklına."

"Ne kadındı ama! İtaatkâr, şefkatli; her işime koşardı.
...Bu sırada tesadüfen paralı bir dulun vekili oldum. Kendisi de fena değildi hani. Asılmaya başladım. Onu da nikâhıma almayı aklıma koydum. Hangi allahsız karıma haber yetiştirmişse yetiştirmiş. Allah seni inandırsın, aptal görünen bu kadının o kadar kıskanç olduğunu bilmiyordum. Ne kadar dil döktüm gönlünü almaya çalıştımsa da oralı olmadı."

Hiç yorum yok: